in ,

EntellektüelEntellektüel ÇılgıncaÇılgınca ÇalışkanÇalışkan HavalıHavalı ŞaşkınŞaşkın AğlamaklıAğlamaklı Sevgi DoluSevgi Dolu

Koronavirüs (COVID-19) Laboratuvardan Mı Çıktı?

Yeni Koronavirüs’ün Laboratuvardan Çıkmadığı Doğrulandı

İçindekiler

Açıklama

Görsel 1: Yeni koronavirüs (COVID-19) gibi virüsler genetik materyal taşıyan kabuklardır.<br /> Görsel: © Andriy Onufriyenko/Getty Images
Görsel 1: Yeni koronavirüs (COVID-19) gibi virüsler genetik materyal taşıyan kabuklardır.
Görsel: © Andriy Onufriyenko/Getty Images

COVID-19 olarak adlandırılan hastalığa neden olan korona virüsü tüm dünyaya yayılırken, bugün itibari ile (20 Mart) dünya çapında vakalar 284 bini aşmış durumda ayrıca bilinmeyen vakalar da olabildiğince hızlı yayılıyor.

COVID-19 için (aynı zamanda SARS-COV-2 de deniyor) üretilmiş ve hala akıllarda dolaşan bir diğer efsane ise bu virüsün çinli bilim insanları tarafından üretildiği ve salgının başladığı yer olan Çinin Wuhan kentinde bulunan bir laboratuvarda ortaya çıktığıdır.

Peki bu iddia ne kadar doğru?

Yeni bir analiz SARS-COV-2 virüsü hakkında ikinci bir olasılığı masaya yatırdı. Bir grup araştırmacı SARS-COV-2 virüsü ile insanları enfekte ettiği bilinen diğer 7 korona virüsünü karşılaştırdılar; SARS, MERS ve SARS-COV-2 virüslerinin HKU1, NL63, OC43 ve 229E ile birlikte hangi hastalıklara neden olabileceklerini, hangi tip hafif semptomlara neden olabileceğini 17 Mart tarihinde Nature Medicine dergisinde yazdılar.

Araştırmacılar derginin yayınlanan makalesinde şu cümleleri yazdılar; “Araştırmalarımız açıkça gösteriyor ki SARS-COV-2 (COVID-19) virüsü laboratuvar ürünü ya da manipüle amacıyla yapılan bir virüs değil.”

Virüsün Mekanizması Nasıl Çalışıyor?

Scripps Research’te immünoloji ve mikrobiyoloji alanlarında ortak profesör olarak görev yapan Kristian Andersen ve onun meslektaşları virüs yüzeyinden dışarı çıkan spike proteinleri için virüsün genetik şablonunu incelediler. SARS-COV-2 virüsü konak -insan- hücresine tutunmak için spike proteinlerini kullanır ve daha sonra hücre içine giriş yapar. Özellikle bu spike proteinlerinin iki anahtar özelliği için sekanstan sorumlu olan geni incelediler. Alıcı -reseptör bağlayıcı etki alanına sahip olan hücre- konak hücreye bağlandı ve bu yüzden bölünme bölgesi virüsün hücreyi açıp içeri girmesine izin verdi.

Analize göre “konak” kan basıncı düzenlemesinde yer alan insan hücresinin dışında, hedef için evrimleşmiş, ACE2 olarak adlandırılan bir reseptöre sahip olan çıkıntıların parçasıdır. Bunlar insan hücresine bağlanmakta o kadar etkilidir ki, araştırmacılar spike proteinlerinin doğal seçilim ile olutuklarını, laboratuvar ürünü olmadıklarını dile getirdi.

Nedeni ise; SARS-COV-2, şiddetli akut solunum yetmezliğine sebep olan ve 20 yıl kadar önce tüm dünyada görülen virüsle -SARS- çok yakından ilişkilidir. Bilim insanları SARS-COV’un SARS-COV-2’den farkını genetik kodunda ki birkaç anahtar harf değişikliği ile incelediler. Henüz bilgisayar simülasyonu olan çalışmada, mutasyonların virüsün insan hücresine bağlanmada her hangi bir işlevi olmadığı görülüyor. Eğer bilim insanları bu virüsü bilerek üretmiş olsalardı, bilgisayar modellerinin işe yaramayacağını öne sürdükleri mutasyonları kullanmazlardı. Fakat göründüğü üzere doğa bilim insanlarından daha akıllı ve bu efsane virüs herhangi bir bilim insanının üstünde çalışarak bulabileceğinden daha iyi bir mutasyon buldu (tamamen farklı olacak şekilde)

”Şeytani laboratuvardan çıktı” teorisi için başka bir ayrıntı da bulunmakta. Yarasa ve karıncayiyenler üzerinde yapılan küçük araştırmaya göre COVİD-19 virüsünün moleküler yapısı, diğer korona türlerinden ya da bu türlerle yakından benzerliği olan diğer virüslerden farklıdır. Ayrıca bunların insan üzerinde bilinen hiçbir zararı yoktur.

Scripps’in yaptığı bir açıklamaya göre ”Eğer birisi yeni korona virüsünü bir patojen olarak tasarlasaydı, bu virüsü hastalığa neden olduğu bilinen bir virüsün hastalığa neden olan yapısından inşa etmiş olurlardı. ”

Peki Bu Virüs Nereden Geldi?

Araştırmacı bir grup, insanlarda COVID-19 kökenli hastalık için iki farklı senaryo ortaya çıkarttı. İlk senaryo, insan popülasyonlarında hasara yol açan yeni korona virüs için hikayelerin kökenini izler. Bu senaryoda biz bu virüsleri direkt olarak bir hayvanlardan alıyoruz. SARS vakalarında misk kedileri, Orta Doğu Solunum Sıkıntısı olarak bilinen MERS vakalarında ise develer kabul edilmektedir. COVID-19 vakalarında ise araştırmacılar tarafından spesifik olarak yarasa öngörülse de, bu virüsün insanlara orta düzey -bazı bilim insanlarına göre bir karıncayiyen olması muhtemel- hayvanlardan geçtiği düşünülmekte.

Ayrıca bu mümkün olan senaryoda, yeni korona virüsünün insan hücrelerini enfekte etmesinde bu kadar etkili olan genetik özellikleri -patojenik güçleri-, virüs insanlara bulaşmadan önce de orda olurlardı.

Diğer bir senaryo ise, bu patojenik özellikler virüse sahip olan hayvandan insana sıçradıktan sonra evrimleşmiş olduğu. Karıncayiyen kökenli bazı korona virüsler COVID-19’e benzer olarak ”kanca özelliği”ne sahiptirler. Bu yolla, bir karıncayiyenin sahip olduğu virüs direkt olarak ya da dolaylı yoldan insana geçer. İnsan hücresine giriş yaptıktan bir süre sonra, diğer gizli özelliklerine sahip olmak için evrimleşebilir. Bölünme bölgesi, insan hücresine girmeyi kolaylaştırır. Bir kez bu kapasiteyi geliştirdiğinde -bilim insanlarının açıklamasına göre- insanlar arasında yayılması daha kolay olurdu.

Tüm bu teknik detaylar, bilim insanlarının oluşan bu pandeminin geleceğini tahmin etmeleri konusunda yardım edebilir. Eğer bu virüs insan hücresine patojen formunda girdiyse, bu gelecekteki salgınların olasılığını yükseltir. Virüs hala hayvan popülasyonunda sürüyor olabilir. Yeni bir salgın için hazır bir şekilde, tekrar insana bulaşabilir. Ama bilim insanlarının dediğine göre, virüsün önce insan hücresine girmesi ve patojenik özellikleri geliştirmesi gerekiyorsa, yeniden bir salgının olma ihtimali daha düşüktür.

Kaynak: https://www.livescience.com/coronavirus-not-human-made-in-lab.html

Görsel Kaynak: https://yandex.ru/turbo?text=https%3A%2F%2Ftalk.yandex.ru%2Fuser%2Fyndx-alenka-md%2Fvirus-ehpshtejn-barr

Editör: Meryem Melisa KAR

Ne düşünüyorsunuz?

10 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir