Sultan SÜCÜ
Tanım
Glukagon benzeri peptid 1 (GLP-1) hormonu sindirim sisteminizi düzenlemede, özellikle öğün sonralarında, yardım eder. Ayrıca bu hormon insülin salgılanmasını arttırmaya yardımcı olur. GLP-1 hormonu bağırsaktan salgılanan bir hormondur. Bu hormonun ana kaynağı ise ince bağırsaktaki hücrelerdir. Ek olarak, sinir sistemi ve pankreasta çok daha az miktarda olmak üzere GLP-1 salgılarlar. Bu hormon midenin yavaşça boşalmasına, sizin bir şeyler yerken ve öğün aralarında aç hissetmemenize yardımcı olur. Ayrıca tüm bu olaylar sırasında mide, beyin ile birlikte çalışır.
Peki Bedeniniz Bu Hormonu Nasıl Kullanır?
Yemek yemek, vücudunuzu GLP-1 salgılanması için uyarır. Vücutta bu hormona yemek yedikten yaklaşık 10 dakika sonra rastlanabilir. Bu hormon öğün sonrası vücudunuzda saatlerce kalabilir ve kanda dolaşmaya devam eder.
GLP-1 Hormonu ile alakalı Ne Tür Problemler Oluşabilir?
GLP-1 hormonunun normalden az olduğu durumlar oldukça nadirdir. Diğer yandan tip 2 diyabeti olan hastalarda glikozun kontrol altına alınmasına yardımcı olması amacı ile kanda bu hormon gibi davranan ilaçlar üretilmiştir. Bariatrik cerrahi operasyonlar (kilo vermek amacı ile yapılan ameliyatlar) sonrası vücutta bulunan GLP-1 hormonu seviyesi yükselebilir.
Eğer vücudunuz bu hormonu normalden az salgılarsa, obez olma ihtimaliniz artar. Bu hormonun temel görevi öğün sonrası sindirim sisteminizi düzenlemektir. Eğer vücudunuz olması gerekenden daha az hormon salgılarsa, kendinizi aşırı yerken ya da öğün aralarında atıştırırken bulabilirsiniz. Ancak bu teoriyi onaylamak için daha fazla çalışma gerekir. Diyet yapan ya da kendiliğinden kilo veren bireylerde de normalden az GLP-1 miktarı bulunabilir.
Görsel Kaynak: https://www.hormone.org/your-health-and-hormones/glands-and-hormones-a-to-z/hormones/glucagon-like-peptide-1
Editör: Berfin Sucu
Merhaba,
Efendim, platformunuzu ilgi ile takip ediyorum.
Ben, 64 yaşında İzmir’de yaşayan biriyim. 7 aylık bir erkek torunum var ve Aniridi (iris yokluğu) ile doğdu. Elbette, tavsiye aldığımız, sorduğumuz, bildiğimiz bütün hekimlere başvurduk.
Ancak, Aniridi, 50 ilâ 100 binde bir görülen bir hastalık olduğu için bugüne kadar, üzerinde araştırma yapılıp tedavi yöntemi geliştirmeye değer bir hastalık olarak görülmemiş.
Yurt içinde ve yurt dışında, Aniridi ile ilgili araştırma, yayın ve yorum yayınlayan bir çok grup, platforma üye veya aboneyim.
Sizden ricam, ANIRIDI ile ilgili, araştırma, geliştirme, yayın, yenilik üzerinde arşiv ve bilgi dağarcığınızda neler varsa paylaşmanız ve beni bilgilendirmeniz.
Bu vesile ile başarılarınızın devamıyla esenlikler dilerim.
Saygılarımla,