in

ÇalışkanÇalışkan EntellektüelEntellektüel ŞaşkınŞaşkın AğlamaklıAğlamaklı HavalıHavalı Sevgi DoluSevgi Dolu ÇılgıncaÇılgınca

Elizabeth Blackwell Kimdir?

Elizabeth Blackwell Hayatı, Kariyeri ve Başarıları

İçindekiler

Giriş

Görsel: Elizabeth Blackwell, 1821-1910 yılları arasında yaşadı.

Elizabeth Blackwell Amerika’da tıp alanında ödüllendirilen il kadın bilim insanıydı. Kadınlar için bir tıp okulu açarak, onların bu alanda eğitim almalarına öncülük etti.

Blackwell, Amerika’daki gibi Birleşik Krallık’ta da kadınların tıp eğitimi almasına ön ayak olmasıyla İngiliz Tıp Sicili’ne kabul edilen ilk kadın oldu.

Başlangıçlar

Elizabeth Blackwell 3 Şubat 1821’de Birleşik Krallık, İngiltere’deki Bristol kentinde dünyaya geldi. Babası Samuel Blackwell, kazançlı bir şeker rafinecisi, annesi Hannah Lane ise saygın bir tüccar ailenin kız çocuğuydu.

Elizabeth, bağımsız bir protest kilisesine mensup, dindar ve varlıklı bir ailenin dokuz çocuğundan üçüncüsüydü. Okula nadiren gitmesine karşın, dört kız ve dört erkek kardeşiyle birlikte, evde özel öğretmenler ve mürebbiyelerle eğitim gördü.

Elizabeth’in babası Samuel, çocuklarına karşı pozitif ve dikkatli bir tavır sergilemeye gayret etti; onların potansiyelini tümüyle geliştirebileceğine inanıyordu. Alışılmadık biçimde, çocuklarını fiziksel olarak cezalandırmayı reddetmişti. Bunun yerine onların kabahatleri not edilir ve birbirine eklenirdi. Çok fazla kabahat birikirse çocuklar akşam yemeği boyunca tavan arasına gönderilirdi. Elizabeth çocukluğunu oldukça keyifli ve mutlu geçirdi.

1831 yılında, Elizabeth 10 yaşındayken, Bristol’de ani, büyük ve belirsiz bir siyasi olay yaşandı. 104.000 nüfuslu şehirden sadece 6.000 kişi oy verebiliyordu. Parlamentin üst yetkilileri oylama sistemindeki reformu reddedince büyük bir isyan patlak verdi.

Şeker rafinerisini yangında kaybetmesinin ardından Samuel, ailesiyle Amerika’da yaşamaya karar verdi. Aile, 1832 yılının ağustosunda, Samuel’in “Congress Sugar Refinery”i kurduğu ve ailenin 6 yıl boyunca yaşadığı New York ve Jersey’ giden Cosmo gemisine yedi hafta sürecek bir yolculuk için yerleşti.

Şeker kamışı endüstrisi gücünü kölelerden sağlıyordu. Samuel, ailesi gibi kölelik karşıtı hareketlerde aktifti ve aile; anti-kölelik eylemlerine, buluşmalarına katılıyordu. Bu sayede, Samuel’in çocukları köleliği nefret uyandırıcı bulmaya başlamış ve şeker tüketimini reddetmişti.

Samuel’in rafinerisi 1837 buhranı sırasında finansal zorluklar nedeniyle çöküşe geçti. Bu nedenle, Samuel rafineriyi sattı ve şeker pancarı yetiştimek için büyümekte olan, Ohio’daki Cincinnati kentine taşıdı. Tüm bunları yaparken köleliği besleyen şeker kamışı endüstrisine rakip olmayı amaçlıyordu. Ne yazık ki bu böyle olmadı. Cincinnati’ye vardıktan sadece birkaç hafta sonra, 1838 yılının ağustosunda, Samuel, ailesini iflasın eşiğinde bırakarak, humma nedeniyle hayatını kaybetti.

Aile bu şok ile karşı karşıya kaldığında Elizabeth 17 yaşındaydı, kendisinden büyük iki kız kardeşi Anna ve Marian, evlerinde, Cincinnati İngilizce&Fransızca Akademisi’ni başlattılar. Okul, ailenin en genç çocukları yetişkin oluncaya dek aileye yetebilir durumdaydı.

Kız kardeşler okulu 1842 yılında kapattılar, Elizabeth ise özel öğretmenliğe devam etti.

21 yaşındayken, romantik olarak ilgi ve dikkkatini çeken bir adamla tanıştı, ancak kendi kendine yeten bir kadın olarak kalmaya karar verdi. Güvenliğini ve özgürlüğünü eşine dayandıran bir kadın olmak istemiyordu.

Elizabeth Blackwell 1844 yılında Kentucky, Henderson’a öğretim görevlisi olarak davet edildi. Orada yerli bir aileyle yaşayan Elizabeth, şunları yazdı:

“Evin annesi beni anlayışla karşıladı ve buraya geldikten sonra tüm aile üyeleri bana bilgisi ölçüsünde nazik yaklaştı, beni asla yalnız bırakmıyorlar ve ben kendimi toplumun içinde yaşarken kendimi kaybederken buluyorum.” Elizabeth Blackwell, Mart 1844.

Eyaletteki köle yaşantısı onu çok üzüyordu. Ve şunları yazdı:

“Handerson halkının tümü bana dostça davrandı, ama toplumdaki adaletsizlik zihnimde giderek derinleşen bir etki yarattı. Yerliler, köleler arasında sürekli bir isyan korkusuyla yaşıyordu. Kadınlar, kaçak kölelerden korktukları için köyün güzel ormanlarında ve kırsalında yürümeye dahi cesaret edemiyorlardı. Karşılığını bulamadığım adalet duygusu devamlı olarak öfkeye neden oluyordu ve ilk görev süremin ardından mevkimden istifa ettim.” Elizabeth Blackwell, Otobiyografi, 1895.

Cincinnati’ye dönünce, Elizabeth’in ölüm döşeğindeki bir arkadaşı ona, doğaları gereği kadınların şefkatli varlıklar olduğuna inandığını ve bu nedenle kendisini bir kadın tedavi ederse hastalığının daha katlanılabilir olacağını söyledi. Blackwell bunu uzunca düşündü, pek çok kadının tıbbi rahatsızlıklarını dile getirirken ve muayene edilirken hemcinsine karşı kendini daha rahat hissedeceği sonucuna vardı. Her nakadar hastalıklar ve vücudun parçaları ona rahatsız edici gelse de, bir vizyon altında bu duygularını yenmenin doğru şey olduğuna karar verdi.

Tıp okulu 3.000 dolar gibi bir ücrete tabi tutuyordu, bu nedenle Blackwell, 1845 ve 1847 yılları arasında yeniden köleliğin olduğu eyaletler olan Kuzey ve Güney Carolina’da ders anlatmaya başladı.

Kuzey Carolina’daki köle çocuklara okul dersleri vermeye çalıştı ancak sonra fark etti ki, bu yasal değildi. Buna karşın, Pazar Okullarında köle çocuklara öğretmenin yasal olduğunun da farkına vardı ve bunu yapmaya başladı.

“O aşağılanmış küçük varlıkların önünde oturup sahiplerinin ilk ilkelerini ihlal ederken izlediklerini iddia ettikleri dini onlara öğretirken kendimi çok tuhaf hissettim.” Elizabeth Blackwell, Ailesine Mektup, Temmuz 1845.

Elizabeth, Asheville, Kuzey Carolina’da, bir doktor rahip olan John Dickson ile kaldı. Dickson Elizabeth’in onun kitaplarını incelemesine müsaade etmişti.

Charleston, Güney Carolina’da Dickson’ın erkek kardeşi Samuel ile de kaldı. Samuel, onu cesaretlendiren, ona dersler veren ve kitaplarını ödünç almasına izin veren ve doktor olması için yoğun çabalarını kollayan bir tıp profesörüydü.

“Tam olarak karar verdim. Konuya dair en ufak tereddütüm yok, tıpta ilerlemeye kararlıyım. Kalanlardan daha zor güçlüklerin üstesinden geldim ve yarışmak için diğer herkesle eşit hissediyorum.” Elizabeth Blackwell, Ailesine Mektup, Temmuz 1846.

Yine, Yeni, Yeniden Dene

Blackwell, birkaç tıp fakültesine başvurdu ancak başarılı olamadı. Oradaki tıp fakültelerinden birinde okumak için Philadelphia’ya taşındı. Liberal bir Quaker doktorundan anatomi dersleri aldı. Ne yazık ki, başvurduğu tüm tıp fakülteleri tarafından reddedildi. Ancak Elizabeth, kararlılıkla başvurularını sürdürdü.

1847 yılının ekim ayında, otuzuncu başvurusunu yaptığı New York’taki Cenevre Tıp Fakültesi başvurusunu kabul ettiğinde, savaşını kazanmış görünüyordu.

Elizabeth, aslında oldukça tuhaf koşullar altında kabul edilmişti. Cenevre Tıp Fakültesi Elizabeth’in başvurusunun bir şaka olduğunu düşünmüştü. Öğrencilere, bir kadının doktor olmak için başvurduğunu ve bir itiraz söz konusu olmazsa okula kabul edileceği söylendi. Öğrenciler, Blackwell’in başvurusunun rakip üniversitelerden birinin öğrencileri tarafından yapılan bir şaka olduğuna inanıyorlardı. Hatta bu şakayı sürdürüp itiraz edilmemesini sağladılar.

Elizabeth’in okula gerçekten kayıt yaptırdığını öğrendiklerinde herkes çok şaşırmıştı. Kadınların tıp fakültesinde okuyamayacağı Amerika’da yaygın bir düşünceydi. Blackwell tıp öğrencisi olarak yeni hayatına 1847 yılında 26 yaşındayken başladı. 1860’lara kadar, üniversite, başka hiçbir kadın öğrenciyi tıp fakültesine kabul etmedi.

Bir kadın tıp öğrencisi olarak durumu basına dahi yansıdı. Springfield Republican’a yansıyan birkaç satır ise şöyle:

“1848 yılının dikkate değer olaylarından biri Blackwell isimli genç bir kadının tıp fakültesine öğrenci olarak girmesiydi. Boston Medical Journal, yirmi altı yaşında olduğunu belirten öğrenciden, “Kadınsı cinsiyetin küçük bir örneği…” olarak bahsetti. Sınıfa büyük bir soğukkanlılıkla gelir, kaputunu çıkarıp koltuğunun altına koyar ve ortamdaki duruşuyla nezaket sağlar.”

Bazı derslerde varlığıyla ilgili çekinceler söz konusuydu, zamanın duyarlılıkları öyle manasızdı ki, okuldaki erkekler, çalışmalarının bazı yönlerini duymasını reddediyorlardı. Ancak Blackwell hiçbir şeyden geride kalmaması gerektiği konusunda oldukça netti ve neticesinde bu dileği yerine getirildi.

Üniversitede bazı tıbbi teorileri öğrendikten sonra, bir hastanedeki yazlık ikameti için Philadelphia’ya döndü. Hastanenin başhekimi Dr. Benedict ona yardımcı oluyor ve hastaları tedavi/teşhis etme konularında değerli bir klinik deneyimi kazanmasında rol oynuyordu. Ancak oradaki diğer doktorlar Elizabeth’e mesafeliydi. Sıkı çalışması ve kararlılığı sayesinde çalışma arkadaşlarının saygısını kazandığı Cenevre’ye dönme zamanı geldiğinde çok mutlu olmuştu.

Bitirme tezi tifüs ile ilgiliydi, tezinde hastalıkların önlenmesinde hayatı boyunca tutkusu atfedeceği kişisel hijyen ve sanitasyonun önemini vurguladı.

23 Ocak 1849’da, 28 yaşındayken, sınıfının birincisi olarak mezun oldu ve Amerika’da tıp diploması alan ilk kadın oldu. Şimdiki hayali cerrah olmaktı.

5 yıl sonra, 1854 yılında, kız kardeşi Emily onun izinden giderek Cleveland, Western Reserve Üniversitesi’nde tıp fakültesine girmeye hak kazandı.

Fransa ve İngiltere

Blackwell mezun olduktan sonra bağımsız olarak tıpla uğraşmak için yeterince bilgisi olmadığının bilincindeydi. Daha fazla deneyime ihtiyacı vardı. İngiliz kuzeni, ona Avrupa’daki tıbbi deneyimini genişletmesi için İngiltere’ye dönmeyi teklif etti, Blackwell ise bunu memnun olarak kabul etti.

30 Haziran 1849’da Paris doğum hastanesi olarak bilinen La Maternite’ye kaydoldu ve burada kadın doğum konusunda değerli bir eğitimin yanında uygulamalı deneyim de elde etmiş oldu. Ne yazık ki burada cerrah olma umutları suya düştü, çünkü tedavi ettiği bir bebeğin yarasından fışkıran irin, Blackwell’in sol gözüne geldi ve o sol gözü kör oldu.

Bir süre dinlenip iyileştikten sonra, 1850 yılında Londra’ya taşındı ve oradaki St. Bartholonew Hastanesi’nde Dr. James Paget’ın yanında staj yapmaya başladı. Florence Nightingale ile tanıştı ve yakın arkadaş oldular. Blackwell, Nightingale’in kişisel hijyen ve bakıma yönelik çabasını onunla paylaştı, bu o zamanlar pek çok doktorun gözden kaçırdığı bir şeydi. Hatta çoğu, hastalarını muayene etmeden önce ellerini yıkamıyordu. Dolayısıyla o dönemde, hastanelerde, hijyen göz ardı edilmekteydi. Aynı dönemde, Ignaz Semmelweis, Viyana’da bir doğumhanede el yıkamalarını ısrarcı duruşuyla artırarak doğum esnasındaki ölümleri ciddi derecede azaltmıştı, ancak ne yazık ki hijyen sözcüğünü yayma çabası bile diğer pek çok doktor tarafından reddedildi. Sammelweis tüm bu reddediliş neticesinde depresyona girdi, hatta 1865 yılında hastaneye yatırıldı. Burada gardiyanlar tarafından defalarca işkenceye maruz kalan Sammelweis, hastaneye yattıktan sadece iki hafta sonra hayatını kaybetti. Bu nedenle Blackwell ve Nightingale’in hijyene verdiği önem büyük bir önem taşıyordu.

Blackwell’in Tıbbi Uygulaması

1851 yılında, 30 yaşındayken, Blackwell New York’a geri döndü. Kimse onu doktor olarak işe almadığından, kendi muayenehanesini kurdu. Ayrıca halka açık konferasnlar verdi ve pratiklerini geliştirmenin yanında artırdı. 1852’de “Kızların Bedensel Eğitimine Özel Referanslarla Hayatın Kuralları” isimli ders dizisini yayınladı.

Yeni Bir Hastane Kurmak

1853 yılında yoksul kadın ve çocuklar için New York Dispanseri’ni kurdu. Bundan dört yıl sonra, bağışçılardan yoksul kadın ve çocuklar için New York Reviri adında bir muayenehane açmaya yetecek kadar para toplamıştı. Kız kardeşi Emily ve kalifiye bir doktor olan Marie Zackrzewska revirin yönetiminde Elizabeth’e yarıdm ettiler. Hastane kısa sürede ciddi bir ün kazandı ve aynı zamanda hemşire eğitimleri için de merkez haline geldi.

Amerikan İç Savaşı ve Birleşik Krallık Turu

Blackwell 1858 yılında, Birleşik Krallık’ta, pek çok kadına tıp alanında kariyer yapmaları için ilham olduğu bir tura çıktı. Burada pratik yapmasına izin verilmesiyle İngiliz Tıp Kayıtları’ndaki ilk kadın oldu.

1859’da New York’a döndü ve revirde çalışmaya devam etti.

İç Savaş 1861’de patlak verdi, bu sırada Blackwell yaralı askerlerin tıbbi bakımıyla ilgilenirken hemşireler yetiştiriyordu. Kadınlar için bir tıp fakültesi açmayı ve hijyen temelinde dersler ilerletmek istiyordu, ancak iç savaş bu hayallerini ertelemeye zorladı.

Kadınlar İçin Bir Tıp Fakültesi

Elizabeth 1858 yılında, sonunda hayallerini gerçekleştirdi ve New York Reviri’ne bağlı olan kadınlar için tıp fakültesi kurdu. Fakülte, on beş öğrenci ve dokuz kişilik olarak açıldı. Blackwell hijyen profesörüydü, kardeşi Emily ise kadın hastalıkları konusunda ders veren bir öğretim görevlisiydi.

Fakültede giriş sınavları ile öğrenci seçimi yapılıyordu ve bunun yanında üç yıllık kurs, klinik deneyim ve bağımsız bir sınav kurulu imkanı vardı. Bunun amacı tıp pratiği eğitimi veren kadınlara ideal bir eğitim sunmaktı. Fakülte, Cornell Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kadın öğrencileri kabul etmeye başladığı 1899 yılına kadar açık kaldı.

Birleşik Krallık’ta Sağlık

Elizabeth, 1869 yılında 48 yaşındayken, doğduğu ülkeye kalıcı olarak geri döndü ve burada büyük, başarılı bir uygulama merkezi kurdu. Amerika’dan ayrılmadan önce New York Tıp Fakültesi’ni ve revirini Emily’e devretti.

Blackwell, iyi sanitasyonu teşvik etmek ve önemli sağlık bilgilerini halka yaymak için 1871 yılında Ulusal Sağlık Derneği’ni kurdu. Derneğin sloganı “Önlemek, iyileştirmekten iyidir.” idi.

1875 yılında London School of Medicine for Women’da jinekoloji bölümünde çalışmayı kabul etti. Ne yazık ki bundan sadece bir yıl sonra sağlığı nedeniyle (biliyer kolik) hem ders hem tıbbi uygulama alanlarından emekli olmak zorunda kaldı.

Blackwell, sosyal ve tıbbi konularda üretken bir yazardı, bu sayede emekliliğinde de yazmaya devam etti. Çalışmaları arasında; Tıp ve Ahlak (1881), Kadınların Satın Alınması: Büyük Ekonomik Hata (1887) ve Doktorluk Mesleğinde Kadınların Etkisi (1890) vardır.

1895 yılında 74 yaşındayken otoiyografisini, doktorluğun kadınların çalışmasına müsaade ettiği noktaya evrilmesinde öncü niteliğinde olan çalışmasını yayınladı.

Kadınların doktorluk mesleğine girme oranı 1850-1900 yılları arasında yavaş da olsa gelişti. 1889’da Blackwell şunları yazdı:

“Kadın erkek demeden herkesin mesleğe adım atabilmesi artık çok daha kolay, tıp pratiği yapmak için yasal bir hak elde etmek için hem kadınların, hem erkeklerin önünde çok az engel var.”

Kişisel Yaşamına Dair Bazı Detaylar ve Son

Blackwell 1849 yılında 29 yaşındayken Amerikan vatandaşı oldu.

Hiç evlenmemiş olmasına rağmen, 1845 yılında yedi yaşındaki İrlandalı göçmen bir ailenin yetim çocuğu olan Katherine Berry’i (Kitty) evlat edindi, onunla uzun yıllar seyahat etti ve hayatı boyunca yanında kaldı.

“1854 yılının ekim ayında hayatın mutlak yalnızlığı dayanılmaz hale geldiğinde yetim bir çocuğu evlatlık edindim. O zavallı küçük yetimin bana verdiği onarıcı desteği kimse anlayamaz. Karanlık yıllardı, güler yüzü ve sadakatiyle hayatımın güneşi oldu.” Elizabeth Blackwell, Otobiyografi, 1895.

1879 yılında, Blackwell Londra’dan Hastings kentine gitmek için ayrıldı.

Her yaz İskoçya’nın Holy Loch bölgesine gider, Kilmun’da tatil yapardı. 1907’de 86 yaşındayken, burada bir merdivenden düşerek bedensel ve zihinsel yetilerini kaybetti.

Elizabeth Blackwell, 31 Mayıs 1910’da 89 yaşında Hastings’deki evinde geçirdiği felcin neticesi olarak hayatını kaybetti. Vasiyeti doğrultusunda külleri Kilmun’daki St. Munn’s Parish Kilisesi Mezarlığı’na gömüldü.

Kaynak: https://www.famousscientists.org/elizabeth-blackwell/

Görsel Kaynak: https://www.iienstitu.com/blog/ilk-kadin-doktor-elizabeth-blackwell

Editör: İrem Ezgi Ustaoğlu 

Ne düşünüyorsunuz?

4 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir