in

EntellektüelEntellektüel ŞaşkınŞaşkın HavalıHavalı AğlamaklıAğlamaklı Sevgi DoluSevgi Dolu ÇılgıncaÇılgınca ÇalışkanÇalışkan

Çeşitli Bağışıklık Sistemi Rahatsızlıkları

Çeşitli Bağışıklık Sistemi Rahatsızlıkları

İçindekiler

Tanım

Bağışıklık, vücudun hastalıklara karşı gösterdiği direnç olarak tanımlanır. Bağışıklık Sistemi ise vücudu hastalıklara karşı koruyan mekanizmadır. Bağışıklık Sistemi, vücudu virüs, bakteri, küf ve parazit gibi patojen mikroorganizmalar, alerji, kanser ve ölü hücrelere karşı korur.  Eğer bağışıklık sistemi çökerse, vücut belirli hastalıklara yakalanır, bu hastalıklara “Bağışıklık Sistemi Rahatsızlıkları denir. Bağışıklık Sistemi Rahatsızlıkları, vücudun bağışıklık sisteminin düzgün bir şekilde işlemediği tıbbi bir durumdur.

Bağışıklık Sistemi Rahatsızlıkları Nelerdir?

  • Alerji:

  1. Alerji, vücudu koruyan bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı aşırı tepki vermesidir.
  2. Alerjik reaksyonlara yol açan antijenlere “alerjen” denir.
  3. Alerjenler, solunum yoluyla, deriden temas ile ya da yiyecekler ile vücuda alınabilir ve alerjik tepkilere yol açabilir.
  4. En sık rastlanılan alerjilere IgE antikorları (immunoglobulin E) oluşturulur. Örneğin, Saman Nezlesi, polenlere karşı çok sayıda IgE sentezlenmesinden kaynaklanan alerjik bir rahatsızlıktır.
  5. B lenfositleri bir alerjenle ilk karşılaştığında plazma hücrelerine dönüşür. Plazma hücreleri alerjen için özgül olan IgE antikorlarını oluşturur. IgE antikorları bağ dokuda bulunan mast hücrelerine tutunur. Alerjenle ikinci karşılaşmada IgE antikorları mast hücrelerindeki granüller içinde bulunan histamin salgılanmasını tetikler. Sonuçta göz yaşarmasıi burun akması ve hapşırma gibi alerji belirtileri ortaya çıkar.
  6. Alerjen maddeler kişiden kişiye değişebilir. Penisilin, polen ve arı zehiri gibi maddelerin yanında fıstıki balık ve yumurta gibi besinlerde alerjen olabilir.
  7. Alerjik reaksiyonun hangi alerjene karşı olduğu yapılan testlerle anlaşılmaktadır.

⇒ Arı zehiri ve penisiline karşı aşırı hassa olan kişilerde anafilaktik şok ortaya çıkabilir. Bu durumda histamin etkisi ile aniden damarlar genişler ve kan basıncı düşer. Birkaç saniye içinde ölüm olabilir.

  • AIDS (HIV):

  1. HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), insanlarda bağışıklık sistemini bozan ve AIDS’e neden olan bir virüstür.
  2. HIV vücudun savunma gücünü zayıflatarak yıkmaktadır. Bu yüzden normal koşullarda tedavi edilebilen hastalıklar, vücudun savunma gücü zayıfladığından tedavi edilemez.
  3. HIV, makrofajları ve özellikle T lenfositlerini etkileyerek çalışmalarını baskılar.
  4. AIDS virüsü, insandan insana; kan ve kan ürünlerinden, cinsel temastan ve anneden bebeğe geçebilir.
  5. Dokunmak, el sıkışmak, sarılmak, aynı tuvalet ve banyoyu kullanmak gibi durumlarda HIV bulaşmaz. Virüs sadece kan ve cinsel salgılar ile bulaşabilir.
  6. AIDS hastalığının kesin tanısı için ELISA testi yapılır.
  • Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi:

  1. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, keneler tarafından taşınan Nairovirüs isimli bir mikrobiyal etken tarafından oluşturulur.
  2. Nairovirüs bağışıklık sistemine ve damar hücrelerine zarar verir.
  3. Bu virüsler kendilerine karşı antikor oluşumunu engelledikleri gibi pıhtılaşmayı sağlayan trombositlerinde salgılarını azaltarak kanamalara neden olur.
  • Çölyak:

  1. Bazen bağışıklık sistemi vücut dokularını antijen gibi algılayarak bu dokulara karşı antikor oluşturur ve savaşmaya başlar. Bunun sonucunda da bazı hastalıklar ortaya çıkar. Bu hastalıklara otoimmün hastalıklar denir.
  2. Eklem romatizması, insüline bağlı diyabet, çölyak hastalığı ve multiple sklerosis (MS) bu hastalıklara örnektir.
  3. Çölyak Hastalığı, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir bağışıklık sistemi hastalığıdır.
  4. Çölyak Hastalığı’na günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi tahılların içinde bulunan gluten isimli protein neden olmaktadır.
  5. Çölyak Hastalığı olan kişilerde gluten içerikli gıdalar alındığı zaman, ince bağırsaklardaki villuslar küçülür ve azalır. Böylece bağırsaklar vitamin, mineral ve yağ monomeri gibi bazı besin maddelerini emip kana karıştıramaz. Bunun sonucunda da büyüme ve gelişme geriliği ortaya çıkar.

Kaynaklar:

  1. http://www.imunoglukan.com/tr/bagisiklik
  2. https://www.turksevdasi.net/alerjilerde-bagisiklik-sisteminin-rolu/

Editör: Mehdi Koşaca

Ne düşünüyorsunuz?

10 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum