in

EntellektüelEntellektüel ÇalışkanÇalışkan

Bağırsak Kanseri Nedir?

Bağırsak Kanseri: Giriş, Görülme Sıklığı, Belirtiler, Risk Faktörleri, Kalıtım Durumu, Tavsiyeler

İçindekiler

Tanım

Kalın bağırsakta (kolon veya rektum)  görülen kanser çeşididir. Bağırsak kanseri kolorektal kanser olarak olarak da geçmektedir, bunun yanı sıra bağırsağın neresinde görüldüğüne göre de kolon kanseri veya rektal kanser olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Kalın bağırsak kanserine nazaran ince bağırsak kanserine daha nadir rastlanılmaktadır.

Bu kanser türü bağırsağın mukoza olarak adlandırılan iç astarında büyür. Daha sonra genellikle bağırsak duvarındaki küçük urlardan (polip) gelişir. Bu urlar genellikle iyi huyludur, fakat bazı zamanlarda malign (kötü huylu) olabilmektedir. Bu poliplerin tedavi edilmediği durumlarda, bağırsak kanseri bağırsak duvarlarının daha derin katmanları istila edebilir. Buradan da lenf düğümlerine yayılabilir. Eğer bu durum ilerlemeye devam ederse, metastaz yapıp farklı organlara (karaciğer veya akciğer) yayılabilir.

Bağırsak kanserinin seviyeleri [1].

Vakaların çoğunda, kanser metastaz yapmadan önce, uzun süre boyunca bağırsakta kalmaktadır. Ulusal bağırsak kanseri tarama programı ise, erken tanıyı iyileştirmeyi ve dolayısıyla hastalığın yayılmasını engellemeyi amaçlamaktadır.

Bağırsak

Sindirim sistemi, vücuda giren yiyeceklerin parçalanarak enerjiye dönüştürülmesinde görevli olan sistemdir. Bu sistem ağızda başlayarak anüste sonlanır. Bağırsak ise, sindirim sistemininde görevli olan alt gastrointestinal sistemin bir parçasıdır ve vücudun işine yaramayacak yiyecek kısımlarından da kurtulur.

İnce Bağırsak 

İnce bağırsak, kalın bağırsaktan daha uzun olan (4-6 cm) ve tüketilen gıdalardan besin maddelerinin emildiği kısımdır. Üç farklı kısımdan oluşur:

Duodenum ince bağırsağın ilk bölümüdür; mideden parçalanmış gıdayı alır. Jejunum ince bağırsağın orta kısmıdır. İleum ince bağırsağın son ve en uzun bölümüdür; atık maddeyi kalın bağırsağa aktarır.

Kalın Bağırsak

Yaklaşık 1.5 m uzunluğunda olan bağırsağın bu bölümü su ve tuzların emiliminin sağlandığı, kalan gıdaların da katık atık maddelere dönüştürülüp vücut dışına dışkı (kaka) olarak atıldığı kısımdır. İnce bağırsak gibi kalın bağırsak da üç bölümden oluşmaktadır:

Çekum ince bağırsaktan atıkları alan kesedir. Apandis çekumun ucundan sarkan küçük bir tüptür. Kolon kalın bağırsağın uzunluğunun çoğunu kaplayan ve yükselen kolon, enine kolon, inen kolon ve sigmoid kolon olmak üzere dört bölümden oluşan kısımdır. Dolayısıyla kalın bağırsağın ana çalışma alanıdır. Rektum kalın bağırsağın kalan son 15- 20 cm’lik kısmıdır. Anüs kalın bağırsağın sonunda bulunan açıklıktır. Peristalti sırasında, anal kaslar dışkıyı serbest bırakabilmek için gevşer.

Bağırsak Kanserinin Görülme Sıklığı

Avusturalya’da yaşayan insanlarda en sık görülen üçüncü kanserdir. Bir yıl içinde yaklaşık olarak 15.250 kişide bağırsak kanseri görüldüğü tahmin edilmektedir. 75 yaşından önce, yaklaşık 21 erkekten birinde ve 31 kadından birinde bağırsak kanseri görülmektedir. Bu kanser her yaşta görülebileceği gibi, çoğunlukla 50 yaşın üzerindeki kişilerde görülmektedir.

Belirtiler

Bu kanserin erken evrelerinde herhangi bir belirtiye rastlanılmayabilir. Dolayısıyla erken tanı için tarama yaptırılması önemlidir. Bunların yanı sıra bu kansere sahip insanlarda aşağıdaki semptomlar görülebilmektedir:

  • Dışkıda veya tuvalet kağıdında kan.
  • İshal, kabızlık veya daha küçük, daha sık bağırsak hareketleri gibi bağırsak alışkanlığında bir değişiklik.
  • Bağırsak hareketlerinin görünüşünde veya kıvamında bir değişiklik (örneğin, dışkıda daha dar dışkı veya mukus).
  • Karında dolgunluk veya şişkinlik hissi veya rektumda garip bir his, genellikle bağırsak hareketi sırasında.
  • Bağırsağın tamamen boşaltılamadığını hissetmek.
  • Açıklanamayan kilo kaybı.
  • Zayıflık veya yorgunluk.
  • Rektal veya anal ağrı.
  • Rektumda veya anüste bir yumru.
  • Karın ağrısı veya şişlik.
  • Yorgunluk ve zayıflığa neden olabilecek düşük kırmızı kan hücresi sayısı (anemi).
  • Nadiren de olsa bağırsakta bir tıkanıklık.

Fakat bu belirtilere sahip insanlar bağırsak kanseri olmak zorunda değildir. Hemoroid, divertikulit (bağırsak duvarındaki keselerin iltihabı) veya anal fissür (anüs derisinde meydana gelen çatlaklar) bu tarz semptomlara neden olabilir. Bağırsak florasında değişimler yaygındır ve çoğu zaman ciddi bir sorun teşkil etmezler. Fakat bağırsakta az miktarda dahi kanama normal olarak karşılanmamaktadır ve mutlaka muayene edilmesi gerekir.

Risk Faktörleri

Bağırsak kanserinin neden kaynaklandığı kesin olarak bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalar, risk faktörüne sahip bazı kişilerde bağırsak kanserine daha sık rastlanıldığını göstermektedir. Bu risk faktörleri ise:

  • Yaş: Bağırsak kanserine sahip çoğu insan 50 yaşın üzerindedir ve risk yaşla birlikte artmaktadır.
  • Polipler: Bağırsakta çok sayıda polip olması bu kansere neden olmaktadır.
  • Bağırsak Hastalıkları: Crohn hastalığı veya ülseratif kolit gibi enflamatuar bağırsak hastalığı olan kişiler özellikle de bu hastalıklar 8 seneden fazla süredir mevcut ise daha fazla risk barındırmaktadır.
  • Yaşam Tarzı Faktörleri: Aşırı kilolu olmak, kırmızı et veya salam veya jambon gibi işlenmiş etlerde yüksek bir diyet yapmak, alkol almak ve sigara içmek.
  • Güçlü Bir Aile Öyküsü: Ailelerde az sayıda olsa dahi bağırsak kanseri bulunması.
  • Diğer Hastalıklar: Bir kez bağırsak kanseri olan kişilerin ikinci bir bağırsak kanseri geliştirme olasılığı daha yüksektir; yumurtalık veya endometriyal (uterus) kanseri olan bazı insanlar bağırsak kanseri riskini artırabilir.

Bazı durumlar bağırsak kanseri gelişimi riskini azaltabilir. Bunlara örnek verecek olursak; fiziksel olarak aktif olmak, sağlıklı bir kiloyu korumak, işlenmiş et ve kırmızı et kullanımını azaltmak, daha az alkol, sigara tüketmek ve tam tahıllı gıdalar başta olmak üzere, lif ve süt ürünleri tüketmek. Aspirinin bağırsak kanseri geliştirme riskini azalttığı bilinmektedir fakat kullanmadan önce mutlaka doktorla iletişime geçilmelidir.

Bu Kanser Genetik Olarak Aileden Geçebilir mi?

Bazı durumlarda bağırsak kanserinin ailelerde kalıtsallığı görülebilir. Yakın aile üyelerinizden (anne baba veya kardeş) birinde ya da bir kaç kişide bağırsak kanseri tanısı konulmuşsa bu sizde kansere rastlanma ihtimalini arttırır. Şayet bu tanı 55 yaşından önce konulduysa ya da kanser aile bireylerinden bir veya daha fazlasında var ise geçerlidir. Endometrial (uterin) kanseri gibi farklı kanserlerin de aile bireylerinde bulunması sizi bağırsak kanseri açısından riskli hale getirebilir.

Bazen bazı insanlar bağırsak kanseri gelişme riskini artıran kalıtsal bir hatalı gene sahiptir. Bu hatalı genler az da olsa (yaklaşık %5-6) bağırsak kanserine neden olabilmektedir. Bazı ailelerde ortaya çıkan iki ana genetik durum vardır:

  • Ailesel Adenomatöz Polipoz: Bağırsakta yüzlerce polip oluşmasına neden olur, bu polipler tedavi edilmemesi durumunda kanserleşmeye neden olabilir.
  • Lynch Sendromu: Bu sendrom, hücre DNA’sının kendisini onarmasında yardımcı olarak görev gören genin arızalanması sonucu oluşmaktadır.

Hangi Sağlık Uzmanına Gitmeliyim?

Genel pratisyen hekiminiz (GP) mevcut olan semptomlarınızı değerlendirebilmek ve tanı koyabilmek adına ilk testleri yapacaktır eğer bir tarama testi geçirdiyseniz detaylandırabilmek için daha fazla test ayarlayacaktır. Bu testler kanseri hükümsüz kılamazsa, genellikle pratisyen hekiminiz tarafından kolorektal cerrah veya gastroenterolog gibi bir uzmana yönlendirilirsiniz. Bu durumda uzman size daha fazla test uygulayacaktır. Tüm bu testlerin sonunda kanser teşhisi konulursa, tedavi seçenekleri uzman tarafından göz önünde bulundurulacaktır. Daha sonra bu testler multidisipliner bir ekip toplantısı olarak diğer sağlık uzmanları ile tartışılacaktır. Tedavi sırasında veya sonrasında, tedavinizin farklı alanlarında uzmanlaşmış hekimlerden ve fikirlerinden yararlanabilirsiniz.

Görünmeniz Gereken Hekim

Hekimin Görevi

  • Genel Pratisyen Hekim: Tedavinin kararlaştırılmasında rol oynar, uzmanlarla birlikte işbirliği içerisinde sürekli bakım sağlar.
  • Kolorektal Cerrah: Bağırsak kanseri teşhisini sağlar ve ameliyatı yapar.
  • Gastroenterolog: Bağırsak kanseri de dahil olmak üzere sindirim sistemi bozukluklarını teşhis eder ve tedavi eder; duruma göre endoskopi yapabilir.
  • Tıbbi Onkolog: Kemoterapi, hedefli tedavi ve immünoterapi (sistemik tedavi) gibi ilaç tedavileriyle kanseri tedavi eder.
  • Radyasyon Onkoloğu: Radyasyon tedavisinin seyrini reçete ederek ve denetleyerek kanseri tedavi eder.
  • Kanser Bakım Koordinatörü (Klinik Hemşire Danışmanı (CNC) veya Kolorektal Kanser Hemşiresi): Bakımınızı koordine eder, MDT üyeleriyle iletişim kurar ve tedavi boyunca sizi ve ailenizi destekler.
  • Ameliyathane Personeli (anestezist, teknisyen, hemşire): Ameliyat için sizi hazırlar ve iyileşme sırasında sizi kontrol eder.
  • Hemşire: İlaçlarınızı verir ve tedavi boyunca bakım, destek ve bilgi sağlar.
  • Stoma Tedavisi Hemşireleri: Cerrahi hakkında bilgi sağlar ve geçici veya kalıcı stoma ile hayata uyum sağlamanıza yardımcı olabilir.
  • Diyetisyen: Tedavi ve iyileşme sürecindeyken takip etmeniz gereken bir yemek planı önerir.
  • Genetik Danışman: Güçlü bir aile öyküsü olan bağırsak kanseri veya bağırsak kanseri ile ilişkili genetik bir hastalığı olan kişiler için tavsiyelerde bulunur.
  • Sosyal Hizmet Uzmanı: Sizi destek hizmetlerine bağlar ve duygusal, pratik veya finansal konularda size yardımcı olur.
  • Fizyoterapist: Tedaviden sonra hareket ve hareketliliğin geri kazanılması ve ekipmanların önerilmesi de dahil olmak üzere fiziksel ve pratik problemlerle başa çıkmaya yardımcı olur.
  • Danışman, Psikolog: Tanı ve tedaviye karşı duygusal tepkinizi yönetmenize yardımcı olur.

Kaynak: https://www.cancervic.org.au/cancer-information/types-of-cancer/bowel_cancer/bowel-cancer.html

Görsel Kaynaklar:

  1. https://www.gastrolondon.co.uk/bowel-cancer-screening/ 
  2. https://www.emedicinehealth.com/colon_cancer/article_em.htm

Editör: Fatih Nejdet MEMİŞ

Ne düşünüyorsunuz?

5 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir