in

AğlamaklıAğlamaklı ÇalışkanÇalışkan

Walker-Warburg Sendromu

Walker-Warburg Sendromu; Tanımı, Görülme Sıklığı, Nedenleri, Kalıtım Modeli ve Hastalığın Diğer İsimleri

İçindekiler

Tanım

Walker-Warburg sendromu beyin, göz ve kasların gelişimini etkileyen kalıtsal bir hastalıktır. Konjenital kas distrofileri olarak bilinen, hayatın oldukça erken yaşlarında başlayarak kas güçsüzlüğüne ve israfa (atrofi olarak da bilinen normal büyüklükteki bir organın sonradan küçülmesi olayı ) neden olan bir grup genetik durumun en şiddetlisidir. Bu hastalığın belirtileri doğumda veya bebekliğin ilk durumlarında ortaya çıkmaktır. Walker- Warburg sendromundan kaynaklanan problemlerin ciddiyetinden dolayı etkilenmiş bireylerin çoğu en fazla 3 yaşına kadar hayatta kalabilir.

Walker – Warburg sendromu vücudun hareket etmek için kullandığı iskelet kas sistemini etkiler. Etkilenmiş bebekler, zaman zaman ‘gevşek’ de denilen zayıf kas tonusuna (hipotoni) sahiptirler. Bu kas zayıflığı zamanla daha da kötüleşirler.

Bu sendrom aynı şekilde beyini de etkiler; etkilenmiş bireyler genellikle kaldırım taşı lizensefali olarak adlandırılan, beynin yüzeyinin normal kıvrımlardan ve oluklardan yoksun olduğu ve bunun yerine engebeli ve düzensiz bir görünüm geliştirdiği (kaldırım taşı gibi) beyin anomalisine sahiptir. Bu bireyler ayrıca beyinde (hidrosefali) sıvı birikmesine veya beyincik ve beynin omuriliğe (beyin sapı) bağlanan kısmı da dahil olmak üzere beynin belirli bölümlerde ki anomalilere sahip olabilirler. Beyinde meydana gelen bu gibi yapısal değişiklikler, önemli ölçüde gelişmede gecikmeye ve zihinsel engele neden olabilir. Bu hastalığa sahip bireylerin bazıları nöbet geçirir.

Göz anormalileri de ayrıca Walker-Warburg sendromunun özelliklerinden biridir. Bunlar arasında mikrofilami de denen alışılmadık derecede küçük göz bebekleri, gözlerdeki artan basıncın (buftalmi) neden olduğu genişlemiş göz bebekleri, göz merceklerinin bulanıklığı (katarakt) ve gözlerden beyne görsel bilgi ileten sinir problemleri (optik sinir) olarak sayılabilir. Bu tarz göz problemleri, hastalıktan etkilenmiş bireylerde görme bozukluğuna neden olabilir.

Sıklık

Walker-Warburg sendromundan dünya çapında yeni doğmuş 60.500 bebek içerisinden 1’inin etkilendiği tahmin edilmektedir.

Nedenler

Walker-Warburg sendromu, en az bir düzine gendeki mutasyonlardan kaynaklanabilir. POMT1, POMT2, CRPPA, FKTN, FKRP ve LARGE1 dahil olmak üzere en sık mutasyona uğramış genler keşfedildi. Walker-Warburg sendromuna sahip olan bireylerin yaklaşık olarak yarısında bu genlerdeki mutasyonlar bulunmaktadır. Henüz tanımlanmamış olan diğer genler de bu hastalığın gelişmesinde rol alabilir.

Yukarıda adı verilen genlerden üretilen proteinler ve Walker-Warburg sendromunda yer alan diğerleri, alfa (α)-distroglikan adı verilen bir proteini değiştirir; glikozilasyon adı verilen bu değişim, α-distroglikanın çalışması için gereklidir. A-distroglikan proteini, her hücrenin (hücre iskeleti) içindeki yapısal çerçeveyi, hücrenin dışındaki proteinlerin ve diğer moleküllerin kafesine (hücre dışı matris) tutturmaya yardımcı olur. İskelet kaslarında, glikozile α-distroglikanın ankraj (sabitleme) fonksiyonu, kas liflerini stabilize etmeye ve korumaya yardımcı olur. Beyinde erken gelişim sırasında sinir hücrelerinin (nöronların) hareketini (göçünü) yönlendirmeye yardımcı olur.

Walker-Warburg sendromu ile ilişkili genlerdeki mutasyonlar, α-distroglikanın glikozilasyonunu önler. Kas hücrelerini stabilize etmek için fonksiyonel α-distroglikan olmaması halinde, kas lifleri tekrar tekrar kasıldıkça ve kullanım sonucu rahatladıkça hasar görür. Hasarlı lifler zamanla zayıflar ve ölürler. Bu da iskelet kaslarının ilerleyici zayıflığına yol açar.

Kusurlu α-distroglikan ayrıca beynin erken gelişimi sırasında nöronların göçünü de etkiler. Nöronlardan bazıları amaçlanan hedeflerine ulaştıklarında durmak yerine, beynin yüzeyini çevreleyen sıvı dolu alana göç eder. Araştırmacılar, nöronal göç ile ilgili bu sorunun Walker-Warburg sendromlu çocuklarda kaldırım taşı lizensefalisine neden olduğuna inanıyorlar. Gen mutasyonlarının gözler de dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarındaki etkileri hakkında daha az şey bilinmektedir.

Walker-Warburg sendromu α-distroglikanın bir arızasını içerdiğinden, bu durum bir distroglikanopati olarak sınıflandırılır.

Kalıtım Modeli

Bu durum otozomal resesif olarak kalıtılmaktadır. Bu da her hücrede, geninin her iki kopyasında da mutasyon var demektir. Otozomal resesif hastalığı olan bir bireyin ebeveynlerinin her biri mutasyona uğramış genin bir kopyasını taşır, ancak tipik olarak durumun belirti ve semptomlarını göstermezler.

Hastalığın Diğer İsimleri

  • Serebrooküler Displazi-Musküler Distrofi Sendromu
  • Chemke Sendromu
  • COD-MD Sendromu
  • HARD Sendromu
  • Hidrosefali, Agiria ve Retina Displazisi
  • MDDGA
  • Kas Distrofisi-Distroglikanopati (beyin ve göz anomalileri ile konjenital), A tipi
  • Kas Distrofisi-Distroglikanopati [beyin ve göz anomalileri ile], A tipi
  • Walker-Warburg Konjenital Kas Distrofisi

Kaynak: https://ghr.nlm.nih.gov/condition/walker-warburg-syndrome#

Görsel Kaynak: https://n.neurology.org/content/56/8/1059

Editör: Züleyha DEMİRCİ

Ne düşünüyorsunuz?

3 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum