in

Sevgi DoluSevgi Dolu EntellektüelEntellektüel

Korkunun Arkasındaki Bilim

Korku, Savaş ya da Kaç Prensibi, Korkunun Faydaları, Eğlence Olarak Korku

İçindekiler

Giriş

Yatağınızın başucunda bulunan sehpadaki telefonunuzu almak için merdivenlerden yukarıya koştunuz. Kapının açılıp gözlerinizin karanlığa alışması yaklaşık 1 dakika sürer. İşte o zaman odanın köşesinde beliren bir şekil görür ve donar kalırsınız. Adrenalinin etkisiyle kalbiniz hızla atmaya başlar ve adeta göğsünüzde hissedersiniz, kaslarınız gerilir. Ve işte o an; aklınızın bir köşesinde yaratıkların var olduğunu fikri her zaman vardır ve işte bir tanesi orada bilinmeyen bir maksatla yatak odanızın köşesinde. Eliniz umutsuzca ışığın düğmesiyle uğraşırken düşüncelerinin saniyeler içinde aklınızdan uçup gider.

Sonunda ışığı açarsınız ve ışık odaya dolarken az önce yaratık olduğunu düşündüğünüz şeyin kıyafet dolabının kapağına astığınız kışlık ceketiniz olduğunu görürsünüz. Gülmeye başlar ve telefonunuzu alıp tekrar geri odadan çıkarsınız ama çıkarken ışık açık kalır.

Bu tarz şeyler daha öncesinden başınıza gelmiş olabilir.

Ürkme hissi gibisi yoktur, bize avantaj sağlar peki ama neden korku hissederiz? Bu his nereden geliyor? Ve neden bazı insanlar ürkmekten hoşlanırlar?

Savaş ya da Kaç

Ürkeklik beyinden gelir. İnsanlar kendilerini ürküten şeylere rastladıklarında; beyindeki “hipotalamus” olarak adlandırılan bölge, sempatik sinir sistemine ve adrenal-kortikal sisteme bir dizi kimyasal salgılayarak tepki verir.

Adrenalin gibi stres hormonlarının salgılanması için sempatik sinir sisteminde sinyaller gönderilir ve birey gergin ve uyanık olur. Aynı zamanda adrenal-kortikal sistemde de vücudun diğer bölümlerinde anında meydana gelen bir dizi dikkat çekici olayı tetikleyen hormonlar salgılar. Kalp atışı ve kan basıncı yükselir, göz bebeği mümkün olduğunca fazla ışık almak için genişler, bağışıklık sistemi ve sindirim sistemi gibi esansiyel olmayan sistemler acil durum işlevlerine daha fazla enerji gitmesi için kendilerini kapatırlar, kanı önemli kas gruplarının içinde tutan damarlar deride büzülür. Beyniniz korkuyla meşgul olduğunda küçük görevlere odaklanmak zor olur.

Bu durum “savaş ya da kaç” tepkisi olarak bilinir. Ayrıca bu durum hiper uyarılma ya da akut stres yanıtı olarak da bilinir. Tüm duyuları yüksek alarma geçirip hızlı tepki vermenin bir yoludur.

Korkunun Faydaları

Korkusuz olsaydık nasıl olurdu hiç düşündünüz mü? SM olarak bilinen bir Amerikalı kadın, korkusu olmadan yaşayan dünyadaki birkaç insandan biridir. Nadir görülen bir genetik hastalık olan Urbach-Wiethe Hastalığı’na sahiptir. Urbach-Wiethe hastalığı, beynin korkuyu üreten bölümlerinin de içinde olduğu bazı bölümlerinin sertleşmesine ve yıpranmasına neden olur.

SM ürkmenin ne olduğunu anladığını ama onu kişisel olarak hissedemediğini söylüyor. Öyle ki hiç ürkmeden geç saatlerde tek başına sokak aralarında geçiyor, sevmemesine rağmen zehirli yılan ve örümceklere dokunabiliyor ya da hiç tereddüt etmeden bıçağın ucunu tutabiliyor.

Ürkeklik sahip olunabilecek oldukça önemli bir özelliktir. Evrim süreci boyunca korkuyu değerlendirip tehlikeli durumlardan uzak duran insanlar ve hayvanlar o tarz tehlikeli durumlarda hayatta kalma şanslarını yükseltmişlerdir. Ürkmeleri onları tehlikeli durumlardan uzak tuttukça genlerini aktarabilirler ve onların yavruları da korku özelliğine sahip olmuş olurlar. Tehlikeden kaçma isteği insanların ve diğer canlıların hayatta kalmaları için yararlıdır.

Bugünlerde atalarımızın yaptığı gibi biz aynı korkuları yaşamıyoruz. Ama genellikle toplumda konuşmak gibi ölümcül olmayan şeylerden ürküyoruz. Korku yine de modern dünyamızı yönlendirmemiz için yardımcı olur. Ve ayrıca tehlikeli durumlarda kararlar alabilmemiz için yardımcı olur.

Eğlence Olarak Korku

Yani, eğer ürkeklik bizim hayatta kalabilmemiz için ve bizi sadece en zor durumlarda alt eden esas parça ise nasıl oluyor da bazı inşalar korkmaktan zevk alıyorlar?

Bilim insanları, savaş ya da kaç tepkisi boyunca insanların beyinlerinin farklı tepki verdiğini keşfettiler. Bu durum beyninize ya da sizi ürküten şeye ya da her ikisine de bağlı olabilir. Ürkmeli durum boyunca salgılanan hormonlardan bir tanesi dopamindir.

Dopamin, iyi hissettiren hormon olarak da bilinir. Çünkü dopamin beynin kısmen mutluğu hissetmesinden sorumludur. Korkulu durum boyunca dopamin salgılandığında, bazı insanlar ona diğerlerinden daha güçlü tepki verirler. Her şeye karşın dopamin korkunun iyi hissettirmesine sebep olur ve savaş ve kaç tepkisinden doğal olarak yükselirler. Korkuları daha çok heyecana dönüşür.

İnsanların ürkmekten zevk almasının bir diğer sebebi zaten güvende olduklarını biliyor olmalarıdır. PNE’de perili köşklere doğru yürüdüğümüzde, battaniyeye sarılıp korku filmleri izlediğimizde ya da en büyük hız trenine bindiğimizde; savaş ya da kaç tepkilerinin tetiklenmesiyle beynimizi kandırır ve adrenalin, dopamin ve diğer hormonların muhteşem karışımını deneyimleriz. Ama yine de tamamen güvende olduğumuzu biliriz.

Peki siz korkmaktan zevk alıyor musunuz?

Kaynak: https://www.scienceworld.ca/stories/science-behind-fear/

Görsel Kaynak: https://www.cnbc.com/2014/05/15/cramers-problem-with-teppers-nervous-time.html

Editör: Hazal Kalsın DEMİR

Ne düşünüyorsunuz?

4 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir