in

ÇılgıncaÇılgınca AğlamaklıAğlamaklı EntellektüelEntellektüel HavalıHavalı ŞaşkınŞaşkın Sevgi DoluSevgi Dolu ÇalışkanÇalışkan

Emil Adolf von Behring Kimdir?

Emil Adolf von Behring Hayatı ve Bilime Kattıkları.

İçindekiler

Tanım

Emil Adolf von Behring bir bakteriyologtur ve bunun yanı sıra, 1901 yılında Fizyoloji ve Tıp alanında ilk Nobel Ödülüne layık görülmüştür. Behring, difteri ve tetanoz aşılarını keşfetmesi ile birlikte tanınan parlak bir adamdır. Tetanoz aşısı, Birinci Dünya Savaşı (1914- 1918) sıralarında milyarlarca yaralı askerlerin hayatlarını kurtarmaya yardımcı olmuştur.

Erken Yaşam 

Emil Adolf Behring 15 Mart 1854’te Handorf, Almanya’da doğmuştur. Bir okul müdürünün ikinci eşinden olan en büyük oğlu idi, ailenin toplam 13 çocuğu vardır. Üniversiteyi kazanmış, fakat ailenin çok fazla çocuğu olduğu için aile okul ücretlerini ödemekte zorlanmıştır. Bu nedenle, Berlin’deki ünlü Ordu Tıp Fakültesi’ne geçiş yapmıştır. Bu, onun eğitimi için bir yol idi, fakat aynı zamanda 1878’de tıp diplomasını aldıktan sonra en az on yıl askerlik hizmetinde kalma zorunluluğu olduğunu gösteriyordu.

1896 yılında Else Spinola ile evlenmiştir.. Spinola, Berlin’deki Charite Direktörünün kızıdır ve evlilikleri boyunca altı oğul sahibi olmuşlardır.

Kariyer

Derecesini kazandıktan iki yıl sonra, Eyalet sınavını kazandı ve Polonya’daki Wohlau ve Posen’e asistan cerrah olarak gönderildi. Polonya’daki bu pratik işine ek olarak, Deney İstasyonunun Kimya Bölümü’nde okuyarak septik hastalıklarla ilgili sorunları incelemek için kendine zaman yarattı. 1881 ve 1883 yılları arasında, yaraların tedavisi için kullanılan iyodoform ve dezenfekte edici etkileri üzerinde araştırmalar sürdürmüştür. Yaygın inançlara göre, iyodoformun mikropları öldürmediğini, fakat mikroplarca verilen zehirleri etkisiz hale getirdiğini ve bir anti-toksik işlev gördüğünü öne sürmüştür.

Behring’in bulgularının ilk bilimsel yayını 1882 yılında ‘’Experimentelle Arbeiten Über desinfizieren Mittel’’ (Dezenfeksiyon Üzerine Deneysel Çalışmalar) olarak yayınlanmıştır. Askeri sağlıktan sorumlu yönetim kurulu, salgınları önleme ve mücadele etmekle oldukça ilgiliydi. Behring’in yeteneklerinin farkına vardıkları zaman, Behring’i farmakolog (eczacılık uzmanı) Carl Binz’e yönlendirdiler ve bu şekilde hayvanlar üzerinde deneysel yöntemler konusunda daha fazla eğitim almıştır. Behring, 1888’de, Berlin Üniversitesi Hijyen Enstitüsünde Robert Koch ile birlikte çalıştığı Berlin’e geri dönmüştür.

Difteri ve Tetanoz

Difteri, kötü sıhhi koşullarda oluşan bakteriden kaynaklanır. 19. Yüzyılın sonlarında, Alman İmparatorluğu’nda her yıl 60.000’den fazla çocuk bu hastalık yüzünden ölmüştür.

Tetanoz, toprakta yaşayan bir bakteri enfeksiyonundan kaynaklanır. O zamanlar, savaşlarda yaralı insanları öldüren ölüm nedenlerinin başında gelen bir hastalık idi.

Behring, enstitüde Koch ile birlikte, bu hastalıklarla savaşmaya yardımcı olabilecek antitoksin teorisini geliştirmeye yönelik olarak çalışmıştır. Tokyo Üniversitesi’nden konuk araştırmacı Shibasaburo Kitasato ile tavşanlarda tetanoza direnç sağlayan maddenin belirlenmesi konusunda işbirliği yapmıştır.

Deneyler, tetanoza karşı aşı uygulanmış bir tavşandan kan örnekleri alınıp, diğer gün tetanoz bakterisi ile enfekte olan bağışıklığı olmayan farelere karşı serum enjekte etmeyi içeriyordu. Sonuçlar, önceden tedavi edilmiş farelerin bağışıklık kazandığını, tetanoz ile ilgili herhangi bir semptom göstermediğini ve kontrol hayvanlarının ise enfekte olduktan kısa süre sonra öldüklerini gösterdi. Bir hayvan tarafından üretilen antitoksinler (antikorlar) ortadan kaldırılabilir ve diğer hayvanları aşılamak için kullanılabilirdir.

1890’da ortak olarak, tetanoz ve difteri için bağışıklığa teşvik için kan serumu tedavisi sunan bir makale yayınladılar.

Bir sonraki yıl, Behring, Doktor Erich Wernicke ile gine domuzları üzerine deneyler yapmak için çalışmıştır. Gine domuzlarını difteriye karşı aşılamada başarılı olmuşlardır. Ayrıca, aşılanmış gine domuzlarından serum enjekte edilen ve daha sonra difteri bakterisi ile enfekte olan diğer gine domuzlarının hastalanmadığını da göstermişlerdir.

Behring ve Wernicke, insanlar üzerinde işe yarayacak bir difteri serumu üretmek istediler. Fakat, bunu gerçekleştirip üretmek onlara çok pahalıya patlayacaktı. Koyun gibi daha büyük hayvanlardan serum üretmek için kendi paralarını bu işe yatırdılar.

1892’de Behring, serum üretme ve dağıtma hakları için Farbwerke Hoechst’ten fon almıştır. 1894’ten itibaren Farbwerke Hoechst, küçük dozlarda difteri serumu tedarik etmeye başlamıştır.

Süreç hala yavaş ilerliyordu, bu yüzden Behring, daha büyük miktarlarda serum elde edebilmek için bir veteriner okulunda atları kullanmaya başladı. Fakat, serum gücü ile alakalı hala bir sorun vardı.

1897’de fizyolog Paul Ehrlich, potansiyel antitoksinin (antikorlar) maksimum güce ulaştığını başta değil, daha sonrasında farkına varmıştır. Bu bilgi ile birlikte, serumun standart hale gelmesi mümkün olmuştur. Berlin hastanelerinde, hasta çocuklara klinik denemeler yapılmış ve difteri kaynaklı ölüm oranları yarıya indirilmiştir.

Behring, 1913’ de, difteri bağışıklığını arttıran yeni bir toksin- antitoksin tedariği planlamıştır.

Sonraki Kariyeri 

Behring, 1891’de Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsüne transfer edildiğinde Koch’un izinden gitmeye başlamıştır.

1894’ de, Behring, Halle’de hijyen profesörü olmuş ve bir yıl sonraa Marburg’da aynı pozisyonu kabul etmiştir.

1899’ da, Behring, ilgi alanını sığır tüberkülozu için bir antitoksin aramaya çevirmiş, fakat deneyleri başarılı olmamıştır. Behring’in sağlık durumu 1901’ de daha da kötüleşmiş ve bu durum derslerine düzenli olarak katılmasını engellemiştir. Bu durumun farkına varıp, artık öğretemeyeceğini gördüğünde ise, kendisini tüberkülozu incelemeye adamıştır. Ticari bir işçi, Marburg’ da aşıları üzerine çalışabileceği bir laboratuvar kurmasına yardım etmiştir. Hastalıklar için aşılar ve serumlar yapan Behringwerke’yi kurmuştur. Üzerinde çalıştığı aşılar ve serumlar, Behring’i oldukça varlıklı bir adam yapmıştır. Marburg’ da büyük bir arazi satın almış ve burada deneyleri için kullandığı çok sayıda sığır bulundurmuştur.

1901’de difteri ve tetanoza karşı çalıştığı serum tedavilerinden dolayı fizyoloji ve tıp alanında ilk Nobel Ödülü’nü almıştır.

Emil Adolf von Behring 31 Mart 1917’ de hayatını kaybetmiştir.

Kaynakça: https://www.famousscientists.org/emil-adolf-behring/

Görsel Kaynak: https://www.famousscientists.org/emil-adolf-behring/

Editör: Tolga POLAT

Ne düşünüyorsunuz?

4 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir