in

ÇalışkanÇalışkan HavalıHavalı AğlamaklıAğlamaklı Sevgi DoluSevgi Dolu EntellektüelEntellektüel ÇılgıncaÇılgınca

Crigler-Najjar Sendromu

Crigler-Najjar Sendromu: Tanım, Sıklık, Nedenler ve Kalıtım Modeli

İçindekiler

Tanım

Crigler-Najjar sendromu, kandaki bilirubin adı verilen yüksek düzeyde toksik bir madde ile karakterize ciddi bir durumdur (hiperbilirubinemi). Bilirubin, kırmızı kan hücreleri parçalandığında üretilir. Bu madde vücuttan ancak karaciğerde kimyasal bir reaksiyona girdikten sonra çıkarılır; bu, bilirubinin (konjuge olmayan bilirubin adı verilen) toksik formunu konjuge bilirubin adı verilen toksik olmayan bir forma dönüştürür. Crigler-Najjar sendromlu kişilerde kanlarında konjuge olmayan bilirubin (konjuge olmayan hiperbilirubinemi) bulunur.

Bilirubinin turuncu-sarı bir tonu vardır ve hiperbilirubinemi ciltte ve gözlerin beyazlarında sararmaya neden olur (sarılık). Crigler-Najjar sendromunda sarılık doğumda veya bebeklik döneminde belirgindir. Şiddetli konjuge olmayan hiperbilirubinemi, beyinde ve sinir dokularında konjuge olmayan bilirubin birikiminin neden olduğu bir beyin hasarı şekli olan kernikterus olarak adlandırılan bir duruma yol açabilir. Kernikteruslu bebekler genellikle aşırı derecede yorgun (uyuşuk) ve kas gücü zayıf olabilir (hipotoni). Bu bebeklerde artmış kas gücü (hipertoni) ve sırtlarının kamburlaşması görülebilir. Kernikterus, vücudun istemsiz kıvranma hareketleri (koreoatetoz), işitme problemleri veya zihinsel engellilik gibi diğer nörolojik problemlere yol açabilir.

Crigler-Najjar sendromu iki tipe ayrılır. Tip 1 (CN1) çok şiddetlidir ve etkilenen bireyler kernikterus nedeniyle çocuklukta ölebilir, ancak uygun tedavi ile daha uzun süre hayatta kalabilirler. Tip 2 (CN2) daha az şiddetlidir. CN2’li kişilerin kernikterus gelişimi olasılığı daha düşüktür ve etkilenen bireylerin çoğu erişkinlikte yaşar.

Sıklık

Crigler-Najjar sendromunun dünya çapında 1 milyon yenidoğanın 1’inden azını etkilediği tahmin edilmektedir.

Nedenler

UGT1A1 genindeki mutasyonlar Crigler-Najjar sendromuna neden olur. Bu gen, öncelikle karaciğer hücrelerinde bulunan ve bilirubinin vücuttan atılması için gerekli olan, bilirubin uridin difosfat glukuronosil transferaz (bilirubin-UGT) enziminin yapılması için talimatlar sağlar.

Bilirubin-UGT enzimi, glukuronidasyon adı verilen kimyasal bir reaksiyon gerçekleştirir. Bu reaksiyon sırasında, enzim, konjuge edilmiş bilirubine dönüştürerek, konjuge edilmemiş bilirubine glukuronik asit denilen bir bileşiği transfer eder. Glukuronidasyon, bilirubinin suda çözünebilir olmasını sağlar, böylece vücuttan çıkarılabilir.

UGT1A1 genindeki Crigler-Najjar sendromuna neden olan mutasyonlar bilirubin-UGT enziminin azalma veya yokluk fonksiyonuna neden olur. CN1’li insanlar enzim fonksiyonuna sahip değildir, CN2’li insanlar ise normal fonksiyonun yüzde 20’sinden daha azına sahiptir. Bilirubin-UGT fonksiyonunun kaybı, konjuge olmayan bilirubinin glukuronidasyonunu azaltır. Bu toksik madde vücutta birikir ve konjuge olmayan hiperbilirubinemi ve sarılığa neden olur.

Kalıtım Modeli

Crigler-Najjar sendromu, otozomal çekinik bir modelde (Görsel 1) kalıtsaldır, yani her bir hücrede UGT1A1 geninin her iki kopyası da mutasyonlara sahiptir. UGT1A1 geninin bir kopyası mutasyon olduğunda, Gilbert sendromu adı verilen daha az ciddi bir durum ortaya çıkabilir.

Görsel 1: Otozomal Çekinik Kalıtım
Görsel 1: Otozomal Çekinik Kalıtım

Bu Hastalığın Diğer İsimleri

  • Crigler Najjar sendromu
  • Ailevi hemolitik ve konjuge olmayan hiperbilirubinemi
  • Kalıtsal konjuge olmayan hiperbilirubinemi

Kaynak: https://ghr.nlm.nih.gov/condition/crigler-najjar-syndrome

Görsel Kaynak: http://meddiction.com/knowledgebase/crigler-najjar-syndrome/

Editör: Meryem Melisa KAR

Ne düşünüyorsunuz?

7 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir