İçindekiler
Tanım
Carl Anderson, 1932’de, antimaddenin varlığını kanıtlayan pozitronu, 1936’da ise müonu keşfetti. Anderson, 1936 yılında pozitronu keşfi sayesinde Nobel Fizik Ödülüne layık görüldü.
Başarıları ve Anahtar Noktalar
1932, Carl Anderson:
- Kozmik ışınların kendi dizayn ettiği bir bulut kümesinden geçerken bıraktığı izlerin fotoğraflarını çekti.
- Davranışı daha önce hiç görülmemiş bir parçacığın izini gördü.
- İzi doğru yorumladı, bunun bir elektron kütlesine sahip olsa da zıt yük taşıyan bir parçacık tarafından oluşturulduğunu belirtti.
- Varlığı 1931 yılında Paul Dirac tarafından tahmin edilen antimaddeyi (antielektron) gözlemlediğini fark etti.
- Yeni parçacığa pozitron adını vermeye karar verdi.
1936, Carl Anderson:
- Kozmik ışınlar üzerinde çalışırken müonu keşfetti.
- Müonu, yükü elektron ile aynı olan atom altı parçacık olarak tanımladı.
- Müonun kütlesinin elektrondan yüksek, protondan düşük olduğunu keşfetti.
Başlangıçlar
Carl David Anderson, 3 Eylül 1905’te Amerika’nın New York eyaletinde dünyaya geldi. Ebeveynleri, gençliklerinde İsveç’ten New York’a taşınan Carl David Anderson, restoran işletmecisi, ve Emma Adolfina Ajaxson, evhanımı, idi. Carl, çiftin tek çocuğuydu.
1912’de, Carl henüz 6 yaşındayken, ailesiyle birlikte Los Angeles’a taşındı. Ailesinin bilime ilgisi olmamasına rağmen Carl 7 yaşlarındayken ilkel düzeyde radyo setleri yapıyordu ve teknolojiye olan ilgisi giderek artmaya başladı.
Eğitimi
Carl Anderson elektrik elektronik mühendisi olmak istiyordu. Teknik konulara yönelmesiyle öne çıkan L.A. Polytechnic Lisesine girdi. Buradan, 1923’te 17 yaşındayken mezun oldu. Ardından, elektrik mühendisliği alanında uzmanlaşmayı planladığı Pasadena’daki Caltech (California Teknoloji Enstitüsü)’e geldi. Caltech’teyken, anne ve babası ayrıldığı ve evden uzakta yaşama lüksü olmadığı için evde yaşıyordu.
İkinci yılında modern fiziği öğrendi ve temel fizikle modern fiziği karşılaştırdığında modern fiziği ne kadar sevdiğini anladı. O günden sonra Carl, fiziği büyük ölçüde değiştirecekti. 1927’de 21 yaşındayken, hem fizik hem mühendislik alanlarında lisans derecesi aldı.
Anderson, Caltech’te yüksek lisans öğrencisi olarak devam etti ve 1930’da 24 yaşındayken X ışınlarıyla saçılan elektronların ‘bulut odası’ çalışmasıyla doktora derecesi aldı. Anderson’ın doktora tezi ‘K ve L atomik enerji seviyelerinden çıkarılan X ışını fotoelektronlarının uzay dağılımı’ idi.
Carl, çalışma hayatının geri kalanını da Caltech’te geçirdi.
Pozitron
Anderson, elektron yükünü bulan Robert Millikan ile çalışmaya başladı.
Kozmik Işınlar
Millikan, Güneş ve yıldızlardan yayılan, yüksek enerjili kozmik ışınlar üzerine çalışıyordu.
Kozmik ışınlar, gezegenimizin atmosferine çarptığında ilginç enkazlar yaratır. Bu enkazlar, genellikle kararsız olan ve hızla diğer parçacıklara dönüşen atom altı parçacıklar içerir.
Bulut Odası
Anderson, kozmik ışınlarla çalışırken doygun buhar içeren parçacık dedektörü olarak çalışan, kendi bulut odasını oluşturdu. Bir parçacık buhardan geçtiğinde iyonları geride bırakarak elektronları buhar moleküllerinden uzaklaştırır. Buhar bu iyonlar üzerinde yoğunlaşır ve bıraktığı iz fotoğraflanabilir. Anderson bulut odasının etrafına yüklü parçacıkların eğri izlerini takip etmeye yarayan bir elektromıknatıs yerleştirdi. İzler üzerine çalışmak, Anderson’ın izleri oluşturan parçacığın özeliklerini anlamasını sağladı.
Pozitronun Tahmini
Paul Dirac, 1931 yılında antimaddenin varlığını tahmin etti.
“Şayet bir delik varsa bu, deneysel fiziğin açıklayamadığı, aynı kütleye ve bir elektronunkine zıt yüke sahip yeni tür bir parçacık olur. Bu parçacığa anti-elektron diyebiliriz.” (Paul Dirac, Elektromanyetik Alanda Ölçülen Tekillikler, 1931)
Pozitronun Keşfi
Carl Anderson, 1932 yılında pozitronun varlığını deneysel olarak kanıtladı.
”2 Ağustos 1932’de, kozmik ışınların fotoğraflanması sırasında bazı izler elde edildi. Bu, yalnızca pozitif bir yük taşıyan, ancak normalde serbest bir negatif elektronun sahip olduğu kadar kütleye sahip bir parçacığın varlığına dayanarak anlaşılabilir görünüyordu.” (Carl Anderson, Pozitif Elektron, 1933)
Nobel Ödülü
Anderson, pozitronun keşfi sayesinde 1936 yılında Nobel Fizik Ödülüne layık görüldü. Anderson bu ödülü, 1912 yılında kozmik ışınları keşfeden Victor F. Hess ile paylaştı.
Müon
1936 yılında Anderson ve yüksek lisans öğrencisi Seth Neddermeyer, Anderson’ın pozitron keşfinde kullandığı ekipmanları kullanarak müonu keşfetti. Müon, elektronla aynı negatif yük ve dönüşe sahip ancak 207 kat daha büyük atom altı bir parçacıktır.
Aile ve Son
Anderson, 1946 yılında, 40 yaşındayken Lorraine Bergman ile evlendi. Bergman Anderson’dan önceki evliliğinden 3 yaşında bir erkek çocuğuna (Marshall) sahipti. Anderson Bergman’ın kendinden olmayan oğlunu sahiplendi. Marshall ileride bir matematikçi oldu. Çift, sonraları David adında bir erkek çocuğu dünyaya getirdi ve o da bir fizikçi oldu.
Anderson boş vakitlerinde oğullarıyla balık tutar, doğa yürüyüşüne çıkar ve futbol oynardı.
Anderson Caltech’ten 1976 yılında, 70 yaşındayken emekli oldu.
1984 yılında eşi Lorraine’i kaybettikten 7 yıl sonra, Carl Anderson, 11 Oca 1991’de, 85 yaşındayken, California, San Marino’daki evinde öldü. Bedeni Holywood Hilss’teki Forest Lawn Memorial Park Mezarlığında yakıldı.
Kaynak: https://www.famousscientists.org/carl-anderson/
Görsel Kaynak: https://indicator.ru/physics/karl-anderson.htm
Editör: Züleyha Demirci